Sırrı

1794’ da Ağrıboz’da doğduğunu ve 1842’ de Tekirdağı’na giderek orada yerleştiğini divanındaki kayıttan anlamaktayız. Divanına alınmayan Sırrı ve Ağrıbozlu Sırrı başlıklarıyla mecmualara kaydedilmiş bulunan hece vezniyle bazı nefeslerine de tesadüf olunmaktadır. 150 büyük sahife teşkil eden yazma divanı Ankara kütüphanesinde Al 3/32 numarada mahfuzdur. Divanının baş tarafında, şu cümle vardır: “Hâzâ divanı meçzubürrahman bendei Şahımerdan Esseyit Mehemmet Sırrıyülâğribozî” Eserlerinin mühim bir kısmı aruz veznile yazılmıştır.
Kaynak: ERGUN Sadettin Nüzhet, Bektaşî Şairleri, Devlet Matbaası, İstanbul, 1930

-1-
Mürşide ermiyen Hakkı bilemez
Seni irşat eder bir can bulunur
Çöllerde kalmıştır yolun bulamaz
Bu yolu pek gözle kervan bulunur

Eğer ki başında aklın vâr ise
Hak yoluna bezlet malın var ise
Geceler suphadek derdin var ise
Bülbül gibi zâret gülşan bulunur

Eğer girer isen Hakkın yoluna
Âşık isen bakma sağu soluna
Devlet kuşu şayet konar koluna
Kulluğa belbağla sultan bulunur

Takagör başına melâmet tacı
Kâbeye varmadan denilmez hacı
Olmak ister isen gürühu nacî
Her derde sabreyle derman bulunur

Su gibi meyledip her yana akma
Pervane veş canın odlara yakma
Aşkın gevherini deryaya atma
Var âdemden iste ol kân bulunur

Hakka talip isen hizmet et pire
Hâkeyle yüzünü süregör yere
İkiyi terkeden irişir bire
Canından geçince canan bulunur

Dinle gel can ile SIRRI’nın sözün
Altın gibi kalol pâkeyle özün
Düş gam vadisine sür yere yüzün
Sular gibi çağla umman bulunur

-2-
Kulağım işitmez zâhid ne dersin
Bendedir Muhammed Ali’dir Ali
Bunları koyup da kande gidersin
Bendedir Muhammed Ali’dir Ali

Bu yolda verdim ben baş ile canı
İkilik mahvoldu buldum îmânı
Anınçün terk ettim iki cihânı
Bendedir Muhammed Ali’dir Ali

Muhammed Ali’nin izin izlerim
Esrarını canım içre gizlerim
Her demde anları gözler gözlerim
Bendedir Muhammed Ali’dir Ali

Gerçeğim ümmîyim ilim bilmezem
Zahidin sözlerin gûş eylemezem
Mahabbet câmını elden salmazam
Bendedir Muhammed Ali’dir Ali

SIRRI divâne mi yoksa delidir
Ummâna karıştım aşkın selidir
Ezelden bunların kemter kuludur
Bendedir Muhammed Ali’dir Ali

-3-
Gurbet diyarında bîkes garibim
Muhammed Ali’den özge yârim yok
Gayrıdan geçmişem Hakka talibim
Muhammed Ali’den özge yârim yok

Mürşidim Muhammed rehberim Ali
Anlardan öğrendim erkânı yolu
Kalbim âmân ile doludur dolu
Muhammed Ali’den özge yârim yok

Yoktan var eyledi beni yaradan
Yârı buldum çıktı ağyar aradan
Ben aktan okudum bilmem karadan
Muhammed Ali’den özge yârim yok

Anlar ile buldu bu âlem nizâm
Mihrini tutarım gönlümde müdâm
Aslını sorarsan on iki imam
Muhammed Ali’den özge yârim yok

Bu aşkın sevdâsı başımdan gitmez
Yanıyor yüreğim tütünüm tütmez
Ey zâhid nasihat bana kâr etmez
Muhammed Ali’den özge yârim yok

Vahdetin bezminde SIRRI can verdi
İnâyet erişüp zıyâya erdi
Muhammed Ali’dir dilimin virdi
Muhammed Ali’den özge yârim yok

-4-
Bir bölük dervişiz gelmişiz handan
Biz Muhammed Ali deyenlerdeniz
Kanâat eyledik iki cihanda
Biz Muhammed Ali deyenlerdeniz

Ey zâhid bu yolda kîl ü kal olmaz
Canından geçmeyen cânânı bulmaz
Hakikat ehline mezheb sorulmaz
Biz Muhammed Ali deyenlerdeniz

Vahdetin bezminde ikrâr eyledik
İkilik defterin gönülden sildik
Dört kitâbın aslın okuduk bildik
Biz Muhammed Ali deyenlerdeniz

İki cihan içre aktır yüzümüz
Bir bakışta Hakkı görür gözümüz
Kaftan kafa gider bizim sözümüz
Biz Muhammed Ali deyenlerdeniz

SIRRI terk edeli namus u ârı
Aşk adıyla daim yanmaktır kârı
Muhammed Ali’den özge yok yârı
Biz Muhammed Ali deyenlerdeniz

-5-
Şu dünyânın evvelini sorarsan
Var mıdır Muhammed Ali’den gayrı
Sen bu yolun sahibini ararsan
Var mıdır Muhammed Ali’den gayrı

Muhammed mürşidim Ali rehberim
Vicdan deryâsında lâ’lü gevherim
İnanmazsan işte oku defterim
Var mıdır Muhammed Ali’den gayrı

Bu yoldan ötesi yoktur varılmaz
Su bulanmayınca gölge durulmaz
Gözlerime Hak’dan özge görünmez
Var mıdır Muhammed Ali’den gayrı

Ezelden böyledir bu yolda âdet
Okunur dillerde Allahussamed
Rehberim Ali’dir pirim Muhammed
Var mıdır Muhammed Ali’den gayrı

Muhammed Ali’dir kırkların başı
Bunu bilmeyenin güç olur işi
Verdi bu yolda SIRRI canla başı
Var mıdır bu yolda Ali’den gayrı

-6-
Not: Bu deyiş, Türküler Sevdamız 3/ Hakk’tan Didar İsteriz ses kaydı ve Çorum’da bulunan eski bir defter ile karşılaştırmalı olarak incelenerek derlenmiştir. Bu deyiş ile ilgili düzeltme önerilerinizi bekliyoruz.

Ezelden güzelden gönlümüz geçmez
Biz âşığız Hakk’tan didâr isteriz
Sofu ne söylersin kulak işitmez
Biz âşığız Hakk’tan didâr isteriz

Sofu ne söylersin bilmem dilinden
Çünkü sen bilmezsin aşkın halinden
Bülbül vazgeçer mi gonca gülünden
Biz âşığız Hakk’tan didâr isteriz

Ezrail sözüne bir dem uymayız
Muhabbet cemini elden koymayız
Bir pula verseler cennet almayız
Biz âşığız Hakk’tan didâr isteriz

Dünyadan geçmişiz kârımız yoktur
Namusu terkettik arımız yoktur
Bizim Hakk’tan gayrı yârımız yoktur
Biz âşığız Hakk’tan didâr isteriz

Bir derde düşüptür SIRRI kan ağlar
Nar-ı hasret adü ciğerim dağlar // “Nar-ı hasret odu ciğerim dağlar” şekli de mevcuttur.
Bu derde düşenler cenneti neyler
Biz âşığız Hakk’tan didâr isteriz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir