Ahmet Cemalettin Çelebi
Bizim erkânımız; ahlâkı Muhammed’i ve edebi Ali’dir.
Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli
Ahmet Cemalettin Çelebi (1862-1921), Feyzullah Çelebi’nin büyük oğludur. Babasının ölümü üzerine 1878 tarihinde Hacı Bektaş Veli Dergahı’na postnişin olmuştur.Cemalettin Çelebi 1912 yıllarında “Müdafaa” adlı bir kitap yayınlamıştır.Ulusal kurtuluş savaşında Atatürk ile yakın ilişki içinde bulunmuş, Amasya toplantısına katılmış, Atatürk’ün desteklenmesi için ülke çapında çalışmalar yapmıştır.Birinci Büyük Millet Meclisinde “birinci reis vekili” olan Cemalettin Çelebi 1921’de ölmüş, Kırklar Meydanı’nda toprağa verilmiştir.
(Pir Dergahından Nefesler,A.Celalettin ULUSOY,sf 103)
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışını izleyen günlerde, Cemalettin Çelebi ile aralarında sıkı bir temas gelişti. Cemal Kutay, “Kurtuluşun ve Cumhuriyetin Manevi Mimarları” adlı kitabında, Amasya’da Mustafa Kemal’i karşılayan heyetin içinde Cemalettin Çelebi’nin de bulunduğunu yazmaktadır.Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi sonrasında Ankara’ya geçerken, Mustafa Kemal Paşa Hacıbektaş’a uğrayarak 23 Aralık 1919 günü Cemalettin Çelebi ile başbaşa uzun bir görüşme yapmış ve geceyi evinde geçirmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün (24 Aralık) Hacı Bektaş Veli türbesini ziyaret etmiş ve ardından Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için Ankara’ya yola çıkmıştır.
Deyişlerinden Örnekler:
1
Gülşenine bahce-i ukbâ demişler
Zülf-ü siyahına şecer-i Tûba demişler
Çeşmine denk olamaz emvâl-i cihân
Siyah ebrularına devlet-i Dârâ demişler
Melek simânı görmeye kiymet yeter mi
Gül yüzünde ki renge ilahi mana demişler
Zâhid seni bilmez huri ye mail
Sana cennet içinde şeref-efzâ demişler
Gel ey CEMÂLİ ona bende ol kim
Sultanıyın necline Âl-i abâ demişler
2
Elden geldiğince eylerim dua
Kalb-i sadakatlım unutmam Sıtkî
Hünkar’a emanet cümle ahibbâ
Cemi mühibbanım unutmam Sıtkî
Niyazım Hünkar’a meydan içinde
Müyesser olursa zeman içinde
Gün be gün beraber irfan içinde
Aşk-ı muhabbetim unutmam Sıtkî
CEMÂLİ gözüme görünür gurbet
Erenlerden olsun mühibbe himmet
Bin giderim sen ağlarsın ne hikmet
Kıyamete kadar unutmam Sıtkî
3
Sabreyle Sıtkî’ya vakit değildir
Muhabbet râhına ereriz bir gün
Gerçekler yolunda hizmet demidir
Hüseyn’in cemalini görürüz bir gün
Muhammed Mehdi elbet hakikat
Erenler bezminde yoktur nihayet
İntizar edilen mahz-ı alamet
Kırklar didarına ereriz bir gün
CEMÂLİ yârı görmüşüm billah
Erenler kurbünde elhâmdü-lillah
İmanımız şeksiz kulhü-vallah
Ölmezler mülküne yeteriz bir gün
4
Gam çekme hicrana aşık SIDKI’ya
Gider de inşallah tez ce gelirem
Hemen siz sıdkile eyleyin dua
Giderde inşallah tezce gelirem
Bize cezmeyledi cazib bir kısmet
Visal-i yar oldu takrir-i firkat
Umarım Hünkar’dan olursa himmet
Giderde inşallah tezce gelirem
Eyleyin hizmete dikkat-i tamı
Kesbeyleyen alemde her türlü namı
Verildi bizlere ayrılık camı
Giderde inşallah tezce gelirem
Aramızda vardı gizli muhabbet
Balım Sultan nasib etsin mulakat
Size sağlık versin bana selamet
Giderde inşallah tezce gelirem
CEMALİ’yem melül melül söyleme
Bu yanık bağrımı nara dağlama
Benim Sadakatlı Sıdkı’m ağlama
Giderde inşallah tezce gelirem
5
Evvel bahar yaz ayları gelince
Akar derelerden sel yavaş yavaş
Ötüşür bülbüller hüb avaz ile
Açılır bahçede gül yavaş yavaş
Gönlüne dokunur sözü melamin
Muhannet babına basma kademin
Emsaliyle konuşmayan ademin
Olur altın adı pul yavaş yavaş
Çaresiz garibi zebün küş ettin
Firkat geldi garib gönlüm cuş ettim
Münkirlerden zehir aldın nuş ettin
Aradan kalkıyor bal yavaş yavaş
Çok sitem etti mecnuna leyla
Gönül eğlencesi şu yalan dünya
Cümlenin muradın verir mevla
Arada nasibin bul yavaş yavaş
Kişinin çekdiği kendi amali
Hulusu pak olan bulur kemali
Bu devrin işi bitmiş CEMALİ
Başına bir çare bul yavaş yavaş
6
Allah bir Muhammed Ali’ nin emri
Sırat (el) müstakîm’e doğruca gider
Heticetü’l Kübrâ Fât(ı)matü’z Zehrâ
Ve’l Hasan Hüseyn’i sevmesi kadar
İmâm Zeynel bizi meydana vardır
Muhammed Bâkır der gümânı kaldır
Ca’fer-i Sâdık’ dan kevseri doldur
Erenler emriyle içmesi kadar
Mûsa-yı Kâzım ki müşkiller seçer
İmâm Irızâ da suçlardan geçer
Takî(yi) Nakî(yi) seven bâkiye göçer
Mürşîdin elinde yunması kadar
Hasan-ül Askerî kaydını yoklar
Muhammed Mehdî de sır eder saklar
Cemâli’ yi seven gönlünü paklar
Sâye-i Resûl’dür fikr etmek kadar
–Sırât el Müstakîm: 1. Doğru yol, yolumuz, 2. Sırat Köpürüsü
–gümân: zan, sanma, fenâ düşünce
–bâki: daimî kalınacak, ebedi, bengî;
-sâye-i Resûl: Peygamber’in sahip çıkması
Cemalettin Çelebi
Ahmet Cemalettin Çelebi Atatürk’ün dergahı ziyareti sırasında dergahın yöneticiliğini yapan kişiymiş. Duvar köşesinde dayalı olarak duran sancak Atatürk’ün sancağıdır ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından dergaha hediye edilmiştir.
Yorumlar:Vedat TURAN, 10.02.2017Rahmetle anıyorum cemalettin Dedemizı çünkü Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK. Türkiye cumhuriyetinin kurulması için çok büyük bir desteği ve katkısı olmuş iki değeli büyüğümüzü minnet ve şükranla anıyor. ALLAH’IN Rahmeti üzerlerine olsun.
Mustafa Kemal’i Amasya’da karşılayanlar arasındaki “Cemalettin Efendi” burada söz edilen Ahmed Cemaleddin Çelebi değildir. Cemal Kutay’ın eserinde ismi verilen Amasya’nın eski Belediye Reislerinden Mevlevi Şeyh Cemaleddin Efendi’dir. (Bkz. Hüseyin MENÇ; Milli Mücadele Yıllarında Amasya. Mustafa Kemal Paşayı Amasya’da Karşılayan Heyette Yer Alanlar. (Mevlevi Şeyhi Cemaleddin Efendi’nin fotoğrafı da mevcuttur.)