Aşıki (Edeoğlu)
Asıl adı Ali ÇAKMAK olan ve halk arasında Edeoğlu Ali Dede olarak bilinen AŞIKI, Sivas ili Şarkışla ilçesine bağlı Saraç köyünde 1931 yılında doğmuştur. Babasının adı: Yusuf , annesinin adı: Elif ‘tir.
Âşıkî’nin Soyu Şeyh Safiyüddin Erdebili’ye dolayısıyla Erdebiliye tarikatine dayanmaktadır.
‘Erdebil’dir Şah İsmail atamız’
‘Aslım Erdebil’dir, adım Ali’dir’
AŞIKI küçük yaştan beri köyde çobanlık yapmış, çiftçilik ile uğraşmış, hayatının büyük bölümünü köyde geçirmiştir. 1948 yılında Saraç köyünden Mahi ve İsmail Arslan’ın kızları Zarife Hanım ile evlenmiştir. Remzi, Gani, Seyfettin, Nuriye, Yurdaer olmak üzere beş çocuğu olmuştur.
Çocuklarının Ankara’ya yerleşmeleri sonucunda onlardan uzak kalmamak için 1979 yılının Kasım ayında Ankara’ya göç etmiştir. Bir süre inşaat bekçisi olarak çalışmıştır.
Ehl-i beyt yolunda hizmetlerde bulunmak için Kemanisi ile bir çok yer dolaşmış; Sivas, İstanbul, Ankara il merkezleri ile Çorum ili ve bağlı köyleri (Hamdiköy, Savran, Büyükdivan, Atçalı, Karabayır, Çayköy, Seyfe), Amasya ili Merzifon ve Gümüşhacıköy ilçeleri ile Gümüşhacıköy’e bağlı Akpunar ve Güllüce köyleri, Samsun ili Havza ilçesi ve köylerini gezmiştir. Gezdiği yörelerde bulunan türbeleri ziyaret etmiştir. Hacı bektaş’a giderek ziyarette bulunmuş, Hacı Bektaş Veli’yi anma törenlerine katılmıştır.
AŞIKI, Ehl-i beyt muhabbetini, onların methini ve anılmalarını her şeyden üstün tutmuştur. Şu kısa yaşanmış olay onun bu konudaki düşüncelerini açıkça ortaya koymaktadır:
Hacı Bektaş Veli evlatlarından Safa ULUSOY ile davet üzerine Çorum’a bağlı Savran köyüne gitmişlerdir. Muhabbet meclisinde Safa Ulusoy muhabbet ederken köy halkından birisinin:
“Dede keman çal, biraz da seni dinleyelim.” demesi üzerine sinirlenmiş
“ Ehl-i beyt muhabbeti dinlemeye mi geldiniz, yoksa keman gıcırtısına mı geldiniz?” diyerek kemanı elinden atmıştır.
Bu olaydan sonra Çorum’a gelerek Atçalı köyünden Cuma Mülazım’ın evine misafir olmuştur. Başından geçen bu olayıda Cuma Mülazım’a kendisi anlatmıştır.
AŞIKI, Ehl-i beyt yolundan ayrılmamış, ömrünü onların sevgi muhabbeti ile yolundan giderek tamamlamıştır.
Eserleri 2004 yılında Mehmet Çevik tarafından AŞIKI HAYATI,KİŞİLİĞİ,DEYİŞLERİ kitabında toplanarak yayınlanmıştır.
(KAYNAK: Mehmet Çevik, AŞIKI HAYATI-KİŞİLİĞİ-DEYİŞLERİ, Çorum, 2004)
-1-
Gece gündüz çağırırım elaman
Hünkar Hacı Bektaş Veli gel yetiş
İhsanınız kullarına bol aman
Hünkar Hacı Bektaş Veli gel yetiş
Sevgisini can içinde saklarım
Gelip gidip güzel piri yoklarım
Sizden imdat keremini beklerim
Hünkar Hacı Bektaş Veli gel yetiş
Kırklar makamında başta katersin
Hikmetin çok kolun uzun tutarsın
Darda bunda kalıncağız yetersin
Hünkar Hacı Bektaş Veli gel yetiş
Binbir ismin vardır belli durursun
Sevenleri sen bakıp ta görürsün
Müminleri saklayıpta korursun
Hünkar Hacı Bektaş Veli gel yetiş
Aşığındır ALİ görmüştür gözü
Sevenlerin size bağlıdır özü
Çaresiz koyma gel efendim bizi
Hünkar Hacı Bektaş Veli gel yetiş
09 Ocak 1989
-2-
Cümle derdin dermanısın
Pirim Hacı Bektaş Veli
Şu cihanda bir tanesin
Pirim Hacı Bektaş Veli
Dertlinin dermanın bilen
Şu dünyada baki kalan
Bizi bu aleme salan
Pirim Hacı Bektaş Veli
Bakıpta dünyayı gören
Cümle muratları veren
Dara çekip bizi soran
Pirim Hacı Bektaş Veli
İmanım var Ali oğlusun
Hacı Bektaş Veli oğlusun
Pirim Allah’a bağlısın
Pirim Hacı Bektaş Veli
Aşığındır ALİ kulun olurum
Sen çiğne üstümü yolun olurum
Efendim ben senin delin olurum
Hünkar Hacı Bektaş Veli
25 Eylül 1990
-3-
Aradım kusuru kendimde buldum
Kimseyi kusurlu göremiyorum
Susuz bahçe gibi sarardım soldum
Başkasında kusur bulamıyorum
Bilemem kendimi nereden geldim
Bahçede gül idim sarardım soldum
Aradım noksanlık kendimde buldum
Şimdi kimselere yaramıyorum
Ben dertliyim dertlileri yakarım
Yetim kaldım sağa sola bakarım
Sular gibi enginlere akarım
Görmezsem efendim duramıyorum
Ben Aşık ALİ’yim bilinmez günüm
Vuruldum yarem var akıyor kanım
Azrail gelmiş te istiyor canım
Can tatlıdır şimdi veremiyorum
19 Kasım 1990
-4-
Aşkım geldiğinde yazarım böyle
Aşığıyım Muhammed’le Ali’nin
Hem garip, perişan gezerim böyle
Aşığıyım Muhammed’le Ali’nin
Ali Muhammed’dir Muhammed Ali
Açılmış bahçenin reyhanı gülü
Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin yolu
Aşığıyım Muhammed’le Ali’nin
Elif, Lam, Mim üçü bir iken
Allah bir Muhammed Ali var iken
Elif Fatıma’dır gizli sır iken
Aşığıyım Muhammed’le Ali’nin
Gece gündüz çağırırım pirime
Yanıyorum ateş düştü serime
ALİ aşığındır sen bak zarıma
Aşığıyım Muhammed’le Ali’nin
13 Ocak 1991
-5-
Ey birader sorarsanız
Ben Hünkâr’ın aşığıyım
Gerçekleri ararsanız
Ben Hünkâr’ın aşığıyım
Gerçekler kurmuştur yolu
Allah bir Muhammed, Ali
Hünkâr Hacı Bektaş Veli
Ben Hünkâr’ın aşığıyım
Tanıyıp ta bilenimdir
İmdat edip gelenimdir
Cümle murat verenimdir
Ben Hünkâr’ın aşığıyım
Haktır ve gerçektir sözüm
Ol Pir’e bağlıdır özüm
Hakkı görür iki gözüm
Ben Hünkâr’ın aşığıyım
Aşıklık bir gerçek ilim
Hak çağırır benim dilim
Ben ALİ’yim Kur’an yolum
Ben Hünkâr’ın aşığıyım
-6-
Gece gündüz çağırırım sizleri
Gelip yetişesin sen Abdal Musa
Bakan sensin görüyorsun bizleri
Gelip yetişesin sen Abdal Musa
Bakıp şu cihanı görücü sensin
Cümle muratları verici sensin
Zalimden mazlumu sorucu sensin
Gelip yetişesin sen Abdal Musa
Akıl ermez hikmetine sizlerin
Yetiş diye bağırıyor bizlerin
Gelip erişmektir daim sizlerin
Gelip yetişesin sen Abdal Musa
Şimdi isteğimi sana söyledim
İnip aşkın deryasını boyladım
Bilmem şu kaderime neyledim
Gelip yetişesin sen Abdal Musa
Ben Aşık ALİ’yim yazarım böyle
Şu fani dünyayı gezerim böyle
Dertli olanları üzerim böyle
Gelip yetişesin sen Abdal Musa
09 Kasım 1993
-7-
Devir döndü kavim azdı
Yetiş ya Muhammed yetiş
Mazlum zalimlerden bezdi
Yetiş ya Muhammed yetiş
Bu mülkün sahibi gele
Adaletin ele ala
Ümmetinin halin bile
Yetiş ya Muhammed yetiş
Cümle peygamberler başı
Cömertliktir onun işi
Bilinmez hiç hakkın yaşı
Yetiş ya Muhammed yetiş
Evvel sensin ahir sensin
Batın sensin zahir sensin
Temiz sensin tahir sensin
Yetiş ya Muhammed yetiş
Bir ismin Muhammed Mehdi
Var idi gelmeye ahdı
Çıkıpta gelmenin vakti
Yetiş ya Muhammed yetiş
Senden başka dalım yoktur
Senin ümmetlerin çoktur
Çağır ALİ’m cömert haktır
Yetiş ya Muhammed yetiş
11 Eylül 1980
-8-
Ara yerden şu perdeyi
Kaldırsan nolur Hünkâr’ım
Çile çekmek pek zorumuş
Güldürsen nolur Hünkâr’ım
Doğru ol da hakkı tanı
Cömertliktir onun şanı
Ölmeden evvel bu canı
Öldürsen nolur Hünkâr’ım
Efendimin sedasını
Bilmem ondan vadesini
İçsem aşkın badesini
Doldursan nolur Hünkâr’ım
Sağa sola pek koşmuşum
Ne yapacağım şaşmışım
Perişanım pek düşmüşüm
Kaldırsan nolur Hünkâr’ım
Aşık ALİ’m bu işimi
Nere vurayım başımı
Çok ağladım göz yaşımı
Sildirsen nolur Hünkâr’ım
-9-
Hacı Bektaş Veli Hünkâr’ı soran
Bilen bilir bilmeyenler bilmeli
Gerçek ölmez bakidir duran
Bilen bilir bilmeyenler bilmeli
Urumu fethedip sancağın dikti
Söktü ham toprağı tohumun ekti
İnsanlık uğrunda gör neler çekti
Bilen bilir bilmeyenler bilmeli
Horasan ilinden uçarak geldi
İmansız insanlar imana geldi
Ölmeden evveli gerçekler öldü
Bilen bilir bilmeyenler bilmeli
Aslını ara ki bilesin kardeş
Bu manadan hisse alasın kardeş
Hakkın çeşmesinden dolasın kardeş
Bilen bilir bilmeyenler bilmeli
Gerçek ölmez bunu görenler bilir
Körler görmez bunu gerçekler bilir
ALİ aşığındır dersini alır
Bilen bilir bilmeyenler bilmeli