Sefil Ahmet (Yamadılı)

Hayatı
Doğumu genellikle araştırmalarda tahmini olarak 1850 yılları olarak geçmektedir. Yaptığımız araştırma ve anlatılardan çıkanlara göre bu tarih 1840’lı yıllara inmektedir. Yakın dostu olan âşıkların doğumlarını göz önüne alınca da bu tarih daha da geçerli olmaktadır.

Sungurlu’nun (o dönemki adıyla Budaközü kazası) Yamadı (Büyükerikli) Köyündendir. 19. yüzyıl Osmanlı nüfus sayım bilgilerinde araştırma yapmamıza rağmen net bir bilgi elde edilemedi.

Okul eğitimi almadığı sanılmaktadır. Erdem sahibi olduğu deyişlerinden ve anlatılardan ortaya çıkmaktadır. Aşık dostları içindeki yeri onun irfanının göstergesidir. Zira bazı dostları ile yaş farklı 40’ı bulmaktadır.

Sefil Ahmed, Çorum, Amasya, Çankırı ve dolaylarında dolaştığı bilinmektedir. Döneminin önde gelen âşıkları ile yakın dostluğu vardır. Bu isimlerden başlıcaları Sarımbeyli Deli Boran (1838-1898), Yazırlı Sefil Ali (1826-1907), Keçiköylü Kul Hüseyin (1797-1882), Sarkis Zeki (1866-1888), Kumbabalı İbrahim (1836?-1920?), Merzifonlu Kul Fakır (1863?-1938) gibi aşıklarla birlikte Hacetli Deli Sadık gibi dervişlerdir. Bu âşıklardan yaş olarak en küçüğü olduğu ve hemen hepsinden sonra vefat ettiği âşık dostlarının vefatlarına söylediği ağıtlardan da anlaşılmaktadır.

Çorum ve Merzifon merkezli Gazilerovacığı bölgesinde isim halen canlıdır. Sefil Ali’yle birlikte Kerbela’ya da bir ziyareti olduğu anlatılagelir.

Deyişlerinden hareketle küçük yaşlarda Alevi Bektaşi yol bilgisini ve deyişleri öğrendiği, Mehmet Dede Ocağına bağlı olduğu anlaşılır.

Hakkındaki bazı anlatılarla birlikte bazı dostlarına söylediği ağıtlar, vefat tarihine ışık tutmaktadır. Deli Boran’a söylediği ağıtta 1316 (1898/1900) tarihi geçmektedir.

Altmışında ecel şerbetin içti
Bin üç yüz on alt(ı)da dünyadan göçtü
Ehli sadıklara bir firkat düştü
Ağla gözler Deli Boran nic’oldu

Mehmet Dede Tekkesi köyünden Zeynel Ağa isimli birine söylediği ağıtta ise 1324 (1906/1908) tarihi geçmektedir.

Sene bin üç yüz yiğirmi dörtte
Çekildi kervanı Zeynel Ağa’nın
Emanet dururken şu fani yurtta
Çekildi kervanı Zeynel Ağa’nın

Sefil Ali’ye ve Elmalı Köyünden “ustam” dediği birine söylediği ağıtlarda ise herhangi bir tarih görünmemektedir.

Aşık Sefil Ahmed’in sıklıkla gittiği yerlerden biri de Çorum’un Eşençay köyünden Selman Ağa’dır. Selman Ağa, Sefil Ahmed’in yakın dostlarından olan bir derviştir. Civarda Sefil Ahmed’e rağbet yüksektir. Çeşitli anlatılara göre Sefil Ahmed vefat ettikten hemen sonra Selman Ağa’nın oğlu olan, aynı bölgede kemal ehli olarak bilinen Sefil Mehmet doğar. Sefil Mehmet’in doğumu ise 1911 yılıdır.*

1911 yılı, aşağın söylediği ağıtlarda geçen tarihlerden sonraki bir tarihtir. Şimdilik eldeki veriler bu tarihi göstermektedir. Vefat ettiği yer ve mezarının kendi köyü olan Yamadı’da olduğu sanılmaktadır.

Sefil Ahmed deyişlerini hece ölçüsüyle söylemiş olsa da aruz ölçüsü de görülmektedir. Genellikle 11’li hece ölsünü kullanmasının yanı sıra 8’li hece ölçüsü de görülür. Kanımızca “Sefil” önadını bırakmadığı deyişleri incelendiğinde anlaşılmaktadır. Halk içindeki anlatılarda da yine “Sefil Ahmed” biçiminde “Sefil” önadı ile birlikte geçer. Bu sebep araştırmalarda Yamadılı Sefil Ahmed adına geçen, ona aitligini şüpheli gördüğümüz ve “Sefil” önadı olmayan deyişler/şiirler araştırmanın sonuna ayrı bir bölüm olarak eklendi.

Ahmed adının/mahlasının yanı sıra Sefil Ahmet, Seyit Ahmet, Derviş Ahmet, Kul Ahmet gibi ikincil Ahmet adlı çok sayıda âşık/şair vardır. Sefil Ahmet adıyla olan âşık/şairlerden biride Doğan Kaya’nın arşivinden çıkan Dabağzade Mehemmed Efendi’nin Mahdumu Ahmed Efendi olup, Sefil Ahmed adını/mahlasını kullandığı anlaşılmaktadır. Yukarıda zikredilen önadlı deyişler/şiirler çalışmaya dahil edilmedi.

Sefil Ahmed’in, Çorum, Amasya, Çankırı, Tokat, Sivas yöresi cônklerinde deyişleri görülürken, Amasya ve Çorum bölgesi zakirlerince deyişleri halen icra edilmektedir.

Sefil Mehmet, 1982 yılında vefat etmiş olup, Sefil Ahmed deyişlerini hafızasına almış ve icra etmiş, halk nazarında kemal ehli biridir.
KAYNAK: AKBULUT Ali Cem, Âşık Sefil Ahmed, Baygenç Yayıncılık, Mart 2021, Seyhan/Adana

-Deyişleri-


1
Hünkâr Hacı Bektaş Veli aşkına
Siz Ali’ye gulam olun turnalar
Balım Sultan Kızıl Deli aşkına
Bizim ele doğru gelin turnalar

Aşık kördür eğer sizi görmezse
Engin geçin alıcı kuş koğmazsa
Yavru şahin telinize değerse
Keremi Ali’den bilin turnalar

Dost elinden içticeğim doludur
Nazlı dilber sevmeyenler delidir
Hasan Dede Sultan gerçek velidir
Hayır himmetini alın turnalar

Hani sizin mor sümbüllü iliniz
Seher vakti iğranıyor teliniz
Elmalı’dan doğru geçer yolunuz
Koççu’ya bir niyaz kılın turnalar

Gökyüzünde pervaz döner canınız
Cingeyli’de vasfoluyor ününüz
Erkulu Baba’ya döndü yönünüz
Az İbik Köyüne inin turnalar

Uğraman Yirci’ye adamı dardır
Lanettir münkire durağı hardır
Yamadı Köyünde bir âşık vardır
Öylece bir geda bulun turnalar

Sefil Ahmed hal evine gireli
Dahi yol gitmiyor bundan ireli
Dalgam yeğdir hub cemali göreli
Mehemmed Dede’de kalın turnalar
KAYNAK: AKBULUT Ali Cem, Âşık Sefil Ahmed, Baygenç Yayıncılık, Mart 2021, Seyhan/Adana

2
Sefil Ali derler idi adına
N’ettin kahbe felek sadık dostumuz
Hiç kimseler doyamazdı tadına
N’ettin kahbe felek sadık dostumuz

Ecel meyin verinceğiz kandıran
Şu dünyaya gelmemişe döndüren
İki baştan bizi nara yandıran
N’ettin kahbe felek sadık dostumuz

Bizim ile gelmez oldu ünleri
Gam kasavet basar oldu canları
Henüz geldi ayrılığın günleri
N’ettin kahbe felek sadık dostumuz

Tehnesinde uğrun uğrun ağlarım
Çünkü viran kaldı mamur bağlarım
Bir zaman hayal(i)ne gönül eylerim
N’ettin kahbe felek sadık dostumuz

Şimdiki hal kabiristan yurdumuz
(U)ruhuna Yasin okur (dilde) virdimiz
Sefil Ahmed henüz arttı derdimiz
N’ettin kahbe felek sadık dostumuz
KAYNAK: AKBULUT Ali Cem, Âşık Sefil Ahmed, Baygenç Yayıncılık, Mart 2021, Seyhan/Adana

3
Bu âşıklık bize Hak’tan verildi
Elimde sazım yok pirden hidayet
Seyrim içre bir kıbleye girildi
Hazırda sözüm yok pirden hidayet

Dükkânımda her çeşitten var idi
Ulu bezirgandan yüküm sır idi
Matahıma çok (i)rende verüdü
Elimde bezim yok pirden hidayet

Ben derdimi dertlilere söylerim
Gönül aşka düştü umman boylarım
Yüz dört koy(u)na çoban oldum heylerim
Sürüde kuzum yok pirden hidayet

Gelin bakın şu sinemin dağına
Hak’tan mihman geldi kalbim evine
Yavru şahin saldım batın avına
Elimde bazım yok pirden hidayet

Sefil Ahmed eydür olmuşuz fakır
Mevla’nın verdiği kazanca şükür
Gönül kud(u)retten dersini okur
Elimde cüzüm yok pirden hidayet
KAYNAK: AKBULUT Ali Cem, Âşık Sefil Ahmed, Baygenç Yayıncılık, Mart 2021, Seyhan/Adana

4
Evvel Allah dedim virde başladım
Sübhaneke bana bir doğru yoldur
Allahümme çarşısında kışladım
Vebihamdik işte alacak maldır

Ve tebarek ikrar verdim güderim
Mim elif yoldaşım eli n’iderim
Sevdim kesmüke’yi yoktur kederim
Vet(e)ala dostumun ihsanı boldur

Ceddüke’ye ikrar verdim dönemem
Ve celle’m var aşk oduna yanamam
Bu sevdaya düşenleri kınamam
Senaük dediği bir derin göldür

Şu gönlümü bedestende gezdirem
Vela deryasında gemim yüzdürem
İlahe’de matahımı düzdürem
Gayrüke okumak bir müşkil haldir

Otuz iki şardan beri gelirim
Ben ustamdan sebakımı alırım
Yuh olsun benliğe turap olurum
Sefil Ahmed Hakk’a bir edna kuldur
KAYNAK: AKBULUT Ali Cem, Âşık Sefil Ahmed, Baygenç Yayıncılık, Mart 2021, Seyhan/Adana

5
Garip bülbül has bahçeyi göremez
Onun için gonca güller soluyor
İstersen kan eyle kimse aramaz
Herkes kendi suçun elden biliyor

Ali’yle Muhammet halk oldu nurdan
Vallahi onların ervahı sırdan
Sana malum olsun ey Şah-ı Merdan
Yalancılar hak cemine doluyor

Âşıklara değer nadanın taşı
Keserinden belli ustanın işi
Elinde senedi olmayan kişi
Hakikatte post davası kılıyor

Mehdi gelmeyince cihan durulmaz
Talip kallaş ise öğüt verilmez
Zaman sofusunun suçu sorulmaz
Dede hatır için erkân çalıyor

Sefil Ahmed eydur sen çık sıradan
Koğu gıybet kesilmiyor aradan
Mehdi’ye bir name sundu yaradan
Onun ünü gayet ağır geliyor
KAYNAK: AKBULUT Ali Cem, Âşık Sefil Ahmed, Baygenç Yayıncılık, Mart 2021, Seyhan/Adana

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir